ERKEK- Söyle.
KADIN- . . . . . . . . . . . .
ERKEK- Söylesene!
KADIN- Acelen varsa söylemeyeyim.
ERKEK- Acelem yok ama çıkacağım, söyle
KADIN- Söyle söyle deyip üstüme gelme.
ERKEK- Ya niye üstüne geleyim. Bir şey söylemeyecek miydin?
KADIN- Yok bir şey yok. Ne söyleyeceğim ki sana?
ERKEK- Yanlış anladım demek ki. Çıkıyorum ben o zaman.
KADIN- Çık sen, çık. Hep kaç!
ERKEK- Yok kaçırmam otobüsü bugün. Bak daha on beş dakika var.
KADIN- Altında kalırsın inşallah!
ERKEK- Ne?
KADIN- Bir şey söyleyeceğim demiştim. Ama beni dinleyecek zamanın yok tabii.
ERKEK- E sen ne söyleyeyim ki demedin mi?
KADIN- Git, tamam git!
ERKEK- Hey Allahım! Ben gene yanlış anladım o zaman. Söyle, dinliyorum.
KADIN- Beş dakika kalmış otobüsün kalkmasına. Söyle söyle deyip…
ERKEK- Euzübillahiminnnn. . .
KADIN- Ne?
ERKEK- Yok bir şey. Söyleyecek misin?
KADIN- Söyleyeyim de bir an önce kaç değil mi? Vaktini alıyorum. Arkadaşların özlemişlerdir seni.
ERKEK- Hayatım, her gün görüyorlar beni. Niye özlesinler?
KADIN- Özlerler. Onları can kulağıyla dinlersin çünkü. Nedense işe giderken çok neşeli oluyorsun. Ne bekliyorsa seni orda.
ERKEK- Bir dolu iş bekliyor. Ne bekleyecek ki?
KADIN- Biliyorum o işleri. İki ayaklı, boyalı, parfümlü işler.
ERKEK- Yok artık, daha neler! Senin sinirlerin bozuk galiba.
KADIN- Evet bozuk. Sabahtan beri peşinden koşuyoruz, bir şey söyleyeceğiz diye.
ERKEK- Söyle diyorum ben de sabahtan beri.
KADIN- Sorun da bu zaten. Söyle diyorsun söylüyorum, sus diyorsun susuyorum. Benim söz hakkım mı var bu evde?
ERKEK- Güzel karıcım niye olmasın! Ya, ben sana ne zaman sus dedim ki?
KADIN- Bir de deseydin. Konuşmaya da hakkım olmasın. Şu televizyon benden değerlidir bu evde.
ERKEK- Yok artık o kadar da değil, iyice abarttın. Senin canın sıkkın anladım.
KADIN- Ne? O kadar da değil mi?
ERKEK- Değil tabii.
KADIN- Yani ona yakın. Anladım. Avukata gidiyorum.
ERKEK- Ne?
KADIN-Avukata gidiyorum. Bu iş biter. Hüüüüüüü! !
ERKEK- Ya, ne dedim ki ben şimdi?
KADIN- Allahım bir de soruyor. Hemen gidiyorum.
ERKEK- Nereye?
KADIN- Bir televizyondan değerli olmadığım bu evden gidiyorum.
ERKEK- HEY ALLAHIM. HER LAFI BÖYLE TERSTEN ANLAMAK ZORUNDA MISIN?
KADIN- Hüüüüüüüü!!
ERKEK- Hayır güzelim. Yani her şeyi yanlış anlıyorsun, onu söylüyorum.
KADIN- Hayvan.
ERKEK- Peki tamam.
KADIN- Arkamdan neler söylüyorsundur. Yüzüme bağırıyorsan böyle.
ERKEK- Sustuuum.
KADIN- Susma!
ERKEK- Ne? . . . . Nasıl?
KADIN- Sus, konu kapansın. Git işine mutlu mutlu. Hayat devam etsin. Yok öyle. Susma! Bir şey söyle, kaçma.
ERKEK- Tamaaam konuşalım. İşe gitmiyorum o zaman.
KADIN- Naaparsan yap. Ben gidiyorum.
ERKEK- Nereye?
KADIN- Odama.
ERKEK- Eeeee?
KADIN- Ne istiyorsun?
ERKEK- Konuşmak.
KADIN- Günaydıııın!
ERKEK- Eveeet, heh he!
KADIN- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
ERKEK- Yaa dur! Şaka yaptım. Ortam yumuşasın diye. Ağlama ya!
KADIN- Hüüüüüü! . . . . Üzme sen kendini benim için.
ERKEK- Kimin için üzeceğim, karım değil misin?
KADIN- Olmaz olaydım.
ERKEK- Tatlım. . . Büyütüyorsun ama.
KADIN- Ne?
ERKEK- Biraz abartmıyor musun?
KADIN- Ben mi?
ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . ! ?
KADIN- Ben mi ha! Ben mi? Ben mi büyütüyorum? Topluyorum.
ERKEK- Ne?
KADIN- Hemen eşyalarımı topluyorum.
ERKEK- Saçmalama!
KADIN- Bırak kolumu, bıraaak! Zorba herif.
ERKEK- Tamam. Dokunmuyorum. Ama gitme, konuşalım.
KADIN- Uzak dur! Polisi ararım.
ERKEK- Yok artık. Hırsız mıyım ben?
KADIN- Evet, hırsızsın. Hayatımı, yaşama sevincimi çaldın.
ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . !
KADIN- Söyleyecek bir şey bulamadın. Dilini mi yuttun?
ERKEK- Bütün bunları ne zaman yaptığımı düşünüyorum.
KADIN- Beyimiz kavga istiyor galiba!
ERKEK- Hayır ama. . . . .
KADIN- Tamam. Kavga istiyorsan, kavga ederiz. Ne olacaksa olsun.
ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . !
KADIN- Gülecek bir şey görmüyorum ben durumumuzda. Evliliğimiz çatırdıyor.
ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . !
KADIN- Sırıtma! Yemin ederim. Avukatı arayacağım.
ERKEK- İstersen ara ama. . . . .
KADIN- Peki, hemen çeviriyorum.
ERKEK- Nişantaşı'ndan gidelim.
KADIN- Senin gelmene gerek yok. Ben taksiyle giderim.
ERKEK- Ben de geleyim. Hem şu uzun deri cekete de bakarız.
KADIN- Hııı? ! ! Sen nerden biliyorsun o ceketi?
ERKEK- Ajandana not almışın bugün bana söylemek için. Orda gördüm. Şimdi aklıma geldi.
KADIN- E. . Evet. Şey!
ERKEK- Ben de arayıp ayırttırdım.
KADIN- İnanmıyorum.
ERKEK- Giderken alırız.
KADIN- Nereye?
ERKEK- Avukata.
KADIN- Eee. . . Evet.
ERKEK- Ya da istersen bugün gitmeyelim avukata. Direk ceketi almaya gidelim.
KADIN- Aaaa. . . Eeeeee. . . . Olur.
ERKEK- Hayatım?
KADIN- Efendim?
ERKEK- Sen bana ne söylicektin?
KADIN- Boşveeeer