AdмiηisTяαToя •кαηку Lєαdєя•
Mesaj Sayısı : 174 Yaş : 28 Nerden : ●ιzмιя● Ruh Hali : Kayıt tarihi : 23/11/08
Rep Sistemi Başarı Puanı: (999999/99999) Aktiflik: (999999/99999) Güçlülük: (999999/99999)
| Konu: Crisis Core Salı Kas. 25, 2008 5:54 pm | |
| PSP’de Final Fantasy mi olurmuş? Hem de serinin gelmiş geçmiş belki de en efsanevi oyunu PSPlerimizde mi devam edecekmiş? Bu soruları sormakta haklısınız. Hiç kimse Square Enix’ten böyle bir devam oyunu beklemiyordu sanırım, ama kendilerini tebrik etmek ve ellerinden öpmek istediğimi daha yazının başında belirterek, elimde tuttuğum bu oyunun ne denli başarılı bir yapıt olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Crisis Core: Final Fantasy VII, eski ve yeniyi öyle güzel harmanlamış, öyle etkileyici bir senaryo ile buluşturmuş ki, yalnızca PSP platformunda değil, gelmiş geçmiş en iyi Action-RPG oyunlarından birini bizlere sunmayı başarmış.
Zack ismini hatırladınız mı?
Eğer sıkı bir FFVII hayranıysanız ve oyunu oynayıp bitirdiyseniz, Zack ismini neden sorduğumu da anlamış olursunuz. Zack, ilk oyunda yalnızca Cloud’un bayıldığında gördüğü bir rüyadan ibaretti. Fakat Crisis Core, kendisini almış. Gayet karizmatik ve yine alışık olduğumuz üzere ilginç saç stiline sahip bir karakter olarak önümüze sürmüş. Yani anlayacağınız başrolü Cloud’un elinden kapmayı başarmış. Zack her ne kadar ara demolarda Cloud ile olan görüntülerinde pek başarılı olamasa da, zaten bu ara demoların çoğunda Zack’in karakteristik özelliklerinden en önemlisi olan güven ve sadakat işlenmiş. Square bu tür karakteristik özellikleri oyuna eklemeden edemiyor bildiğiniz gibi. Fakat Crisis Core, konunun devamlılığında gerçek anlamda içinizi burkacak ve belki de sizi ağlatacak kadar derinlere inerek, iki karakteri de muhteşem bir şekilde hem konuyla hem de birbirleri ile özdeşleştirmeyi başarmış. Konunun herhangi bir noktasından bahsetmek bile size oyun hakkında ipucu vereceğinden, senaryo hakkında daha fazla bilgi vermeyi düşünmüyorum. Ama gerek anlatımı, gerek demoları gerekse karakter etkileşimleri ile tarihi bir oyun sizleri bekliyor dersem yalan söylemiş olmam. İnanılmaz sinematikler ve oyun içi görüntülerle hazırlanan ara demolar size gerçek anlamda nadiren yaşadığınız bir deneyim sunuyor. Ayrıca seslendirmeler nadiren sırıtsa da doğru zamanda doğru hisleri size verebilmeyi başarıyor. Seslendirmeleri yapan aktörler ve aktrisler harika bir çalışma ortaya koymuşlar ve duyguları anlatabilmek amacıyla tonlamalar müthiş olmuş. Size tavsiyem kesinlikle kulaklığınızı takıp bu oyunu oynamanızdır. Zaten diğer ses efektleri de çok güzel olduğundan hiç şikayetçi olmazsınız benden söylemesi.
Grafik yapısı genel olarak şahane hazırlanmış. Oyun içerisinde hiç bir kamera hatasına ya da grafik hatasına rastlamak mümkün değil. Arada sırada çok nadiren görülen poligonların birbirlerinin içine girmesi ise görmezden gelinebilecek bir unsur. Kısacası görselliği ve sesleri sizleri büyüleyecek. PSP’de nadir görülen bir şey olduğundan, bir oyunun alıp oynanması için yeterli bir sebep olduğunu düşünüyorum. Karakter dizaynları sizi Final Fantasy VII’nin neredeyse tüm karakterlerine yeniden göz atmanıza olanak sağlıyor ve bu görünüşleri gerçek anlamda muhteşem. Bazı Boss savaşlarında düşmanlarınızın ne kadar güzel göründüklerine bakarken öleceğinizi iddia ediyorum.
Oyuna başladığınızda kontrollere alışmanız çok basit. Fakat karşınıza çıkacak ilk savaş sahnesinde eski oyundan eser olmadığını göreceksiniz. Square çalışanları DMW (Digital Mind Wave) adı altında bir sistem eklemişler. Bu sistem sayesinde karakterinizin seviyesini yükseltmek gibi işlemler otomatik oluyor. Bu başta biraz can sıkıcı olsa da, aslında devamlılığı sağlamak adına başarılı bir adım olmuş, ilerledikçe göreceksiniz.
Limit Break adı verilen; neredeyse serinin tüm oyunlarında da olan, sağlığınızın çeyreğin altına indiği anda rakibinize normalden çok daha güçlü bir atak yapmanızı sağlayan özellik de, DMW içerisine eklenmiş vaziyette. DHW aslında çok basit bir sistem. Üzerinde 3 küçük 3 de büyük içi boş daireler bulunan ve dönen bir sistem. Küçük daireler rakamları, büyük daireler ise karakter portrelerini içeriyor. Baktığımız zaman çalışma mantığı kolu çektiğinizde dönen slot makinelerine benziyor. Siz savaşlara girip çıktıkça ve bu savaşları kazandıkça, Soldier Point adı verilen bir puan kazanıyorsunuz. Bu puanları kazandıkça büyük daireler ve küçük daireler dönmeye başlıyor. Eğer bu üçü aynı rakamda ya da aynı karakter portresinde durursa, misal küçük daireleri 6-6-6 gibi denk getirebilirseniz, karakterinizi ya da silahlarınızı seviye atlatabiliyorsunuz. Eğer portreleri denk getirirseniz ise Limit Break adı verilen ve genelde combo olan bir saldırı şekline izin veriliyor. Karışık gibi görünüyor olsa da aslında çok basit ve oynadıkça eliniz hemen alışacak merak etmeyin. Ayrıca otomatik seviye atlamak ve kontrol dışı Limit Break kullanımı da kulağa oldukça can sıkıcı gelse de oyunda ilerleyince göreceksiniz ki, beklediğinizden çok daha efektif bir sistem kendisi.
Oyunun kontrolleri ise tam bir aksiyon RPG tarzında. Savaşlar tam anlamıyla sıra bazlı olmasa da, gerçek zamanlı olduklarını da pek söylemek mümkün değil. Bir savaşa girdiğinizde etrafınız bir daire ile çevrili ve bu alan içerisinde istediğiniz gibi hareket etmenize izin veriliyor. Bir düşmana saldırmak istediğinizde, yüzünüzü kendisine dönerek X tuşuna basmanız yeterli. Konsolun R ve L tuşları ile de büyü ve kullanılacak eşyaları seçmeniz sağlanmış. Bu seçimler sırasında hızlı olmanızda yarar olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ayrıca düşman saldırılarından kaçmanız ya da blok kullanmanız da mümkün ama tabiki hareket puanınızdan (AP) götüreceğini de bilin. Bir de özel saldırılar var (Örneğin Assault Twister) ve bu saldırı biçimleri de hareket puanınızdan hatırı sayılır derecede götürüyor. Eklemek istediğim son şey ise, birleştirerek ya da tek tek kullanabildiğiniz Materia adı verilen küçük parlak taşlarınızın olduğu. Bu Materia adı verilen taşları sınırsız sayıda alıp savaşlarda kullanmanız mümkün değil. Bu yüzden dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri de, büyük bir savaşın sizi beklediğini bildiğiniz yerlerde özellikle iyi seçimler yapmanız gerekiyor. Çünkü bu Materia sizin özel saldırılarınızı ya da büyülerinizi düşman üzerinde kullanmanızı sağlıyor. Zaten daha önce Final Fantasy VII oynamış biriyseniz, Materia konusuna yabancı değilsiniz. Sistem tamamı ile eski oyunla aynı ve zorlanacağınız hiçbir şey yok. | |
|